.
  100 Temel Eser
 

TÜRK EDEBİYATI

1. M. Kemal Atatürk - Nutuk
2. Kutadgu Bilig'den Seçmeler
3. Dede Korkut Hikayeleri
4. Yunus Emre Divanı'ndan Seçmeler
5. Mevlana-Mesnevi'den Seçmeler
6. Nasreddin Hoca Fıkralarından Seçmeler
7. Divan Şiirinden Seçmeler
8. Halk Şiirinden Seçmeler
9. Evliya Çelebi - Seyahatnamesi'nden Seçmeler
10. Kerem ile Aslı
11. Samipaşazade Sezai - Sergüzeşt
12. Halit Ziya Uşaklıgil - Mai ve Siyah
13. Hüseyin Rahmi Gürpınar - Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç
14. Ahmet Rasim - Şehir Mektupları
15. Ahmet Hikmet Müftüoğlu - Çağlayanlar
16. Ömer Seyfettin - Hikayelerden Seçmeler
17. Mehmet Akif Ersoy - Safahat
18. Ahmet Haşim - Bize Göre
19. Yahya Kemal Beyatlı - Eğil Dağlar
20. Yahya Kemal Beyatlı - Kendi Gök Kubbemiz
21.Abdulhak Şinasi Hisar - Boğaziçi Mektupları
22. Ruşen Eşref Ünaydın - Diyorlar ki
23. Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Kiralık Konak
24. Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Yaban
25. Refik Halit Karay - Memleket Hikayeleri
26. Refik Halit Karay - Gurbet Hikayeleri
27. Halide Edib Adıvar - Sinekli Bakkal
28. Halide Edib Adıvar - Mor Salkımlı Ev
29. Reşat Nuri Güntekin - Anadolu Notları
30. Reşat Nuri Güntekin -Çalıkuşu
31. Falih Rıfkı Atay - Çankaya
32. Falih Rıfkı Atay- Zeytindağı
33. Faruk Nafız Çamlıbel - Han Duvarı
34. Nazım Hikmet - Memleketimden İnsan Manzaraları
35. Şevket Süreyya Aydemir - Suyu Arayan Adam
36. Memduh Şevket Esendal - Ayaşlı ile Kiracıları
37. Peyami Safa - Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
38. Peyami Safa - Fatih - Harbiye
39. Nihad Sami Banarlı - Türkçe'nin Sırları
40. Ahmet Hamdi Tanpınar - Beş Şehir
41. Ahmet Hamdi Tanpınar - Sahnenin Dışındakiler
42. Samiha Ayverdi - İbrahim Efendi Konağı
43. Necip Fazıl Kısakürek - Çile
44. Sabahattin Ali - Kuyucaklı Yusuf
45. Ahmet Kutsi Tecer - Şiirler
46. Ahmet Muhip Dıranas - Şiirler
47. Aşık Veysel - Dostlar Beni Hatırlasın
48. Orhan Veli - Bütün Şiirleri
49. Cahit Sıtkı Tarancı -Otuz beş Yaş (Bütün Şirleri)
50. Kemal Tahir - Esir Şehrin İnsanları
51. Orhan Kemal - Eskicinin Oğulları
52. Sait Faik Abasıyanık - Kayıp Aranıyor
53. Sait Faik Abasıyanık - Hikayelerinden Seçmeler
54. Halikarnas Balıkçısı - Aganta Burina Burinata
55. Kemal Bilbaşar - Cemo
56. Samim Kocagöz - Kalpaklılar
57. Tarık Buğra - Küçük Ağa
58. Necati Cumalı - Tütün Zamanı
59. Rıfat Ilgaz - Karartma Geceleri
60. Orhan Hançerlioğlu - 7. Gün
61. Fakir Baykurt - Kaplumbağalar
62. Faik Baysal - Drina'da Son Gün
63. Abbas Sayar - Yılkı Atı
64. Haldun Taner - Hikayelerinden Seçmeler
65. Oğuz Atay - Bir Bilim Adamının Romanı
66. Aziz Nesin - Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
67. Sabahattin Kudret Aksal - Gazoz Ağacı
68. Yusuf Atılgan - Anayurt Oteli
69. Cemil Meriç - -Bu Ülke
70. Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil - Gençlerle Başbaşa
71. Naki Tezel - Türk Masalları
72. Salah Birsel - Boğaziçi Şıngır Mıngır
73. Bahattin Özkişi - Sokakta

DÜNYA EDEBİYATI

74. Beydeba - Kelile ve Dimne
75. Eflatun - Devlet
76. Platon - Sokrates'ın Savunması
77. Sadi - Gülistan
78. Cervantes - Don Kişot
79. Balzac - Vadideki Zambak
80. Viktor Hugo - Sefiller
81. Goethe - Faust
82. Daniel Daefo - Robinson Crusoe
83. Dostoyevski - Suç ve Ceza
84. Gogol - Ölü Canlar
85. Turgenyev - Babalar ve Oğullar
86. Tolstoy - Savaş ve Barış
87. Gustav Flaubert - Madam Bovary
88. Charles Dickens - İki Şehrin Hikayesi
89. Knut Hamsun - Açlık
90. Jack London - Beyaz Diş
91. Rabindranath Tagore - Gora
92. Ernest Hemingway - Çanlar Kimin İçin Çalıyor
93. William Faulkner - Ses ve Öfke
94. İvo Andriç - Drina Köprüsü
95. Panait İstrati - Akdeniz
96. John Steinbeck - Fareler ve İnsanlar
97. M Selimoviç - Derviş ve Ölüm
98. Cengiz Dağcı - Onlar da İnsandı
99. Cengiz Aytmatov - Beyaz Gemi
100. Cengiz Aytmatov - Gün Olur Asra Bedel (Gün Uzar Yüzyıl Olur)
Bu SitE Kod-dunyasi.tr.gg Tarafından Desteklenmektedir..

 
 






UNUTMA

 İnsan toplum halinde yaşayan bir varlık. Doğumla başlayan hayatı ailesiyle beraber sürer. Büyür, eğitim çağına gelir, okula gider, okul arkadaşları edinir, evlenir, çocukları olur...

 Bir değirmen misali dönen hayatta güzel işler yapmak, başarmak, mutluluğu yaşamak, hayırlı insanlardan olmak ister.
Hayatta başarılı olmak elbette kolay değil. Huzur ve mutluluğu yakalamak da. Bu nedenle düşünmek, çalışmak, üretmek, paylaşmak gerek.

 Toplum halinde birlikte yaşadığı insanlarla bir araya gelmek, birlik ve beraberlik içerisinde yardımlaşarak hayatın ağır yükünü paylaşmak zorunda insan. İnsan, görev ve sorumluluklarla iç içe yaşadığı hayatı en güzel bir biçimde değerlendirmek durumunda. Edindiği bilgiler, yaşadığı tecrübeler hayatını olumlu açıdan etkiler.
Başarılı olma yolunda edinilen bilgiler, tecrübeler kadar, verilen desteklerin önemi de büyüktür. Pek çok insan; ailesinden, çevresinden gördüğü maddi ve manevi desteklerle başarıyı yakalayabilmiş, iyi bir makam ve mevkie gelmede yine böylesi destekler etkili olagelmiştir. Sırtını güçlü çevrelere dayayan pek çok insanın bu güç nedeniyle önemli makamlara yükseldiği, başarılı ve etkili isimler olduğu da çoğu kez görülmüş ve duyulmuştur.

 Zenginliğiyle tanınan kimi insanların zenginlikleri, zengin bir babaya ya da önemli bir mirasa çoğu kez dayandırılmaktadır.

 Bu ve benzeri örnekler başarıda, makam ve mevkide ya da zenginlikte maddi ve manevi desteğin önemini elbette belli ölçüde yansıtmaktadır.

 Ne var ki işin daha önemli bir yönü bu desteklerin çekilmesi halinde, destek alanın acı durumu. Desteğe güvenen, ona dayanan, onsuz olamayan insanın ani düşüşü...

 Atalarımız, “Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür” sözüyle bu acı hali ne güzel ifade ederler.

 İnsan elbette çevresinden güç, kudret ve destek alacak. Ama nereye kadar?
Kendine güvenmeyen, kendi ayakları üzerinde duramayan insanı hiçbir destek ayakta tutamaz. Boş bir çuval dik durur mu? Taşıma suyla değirmen döner mi? Ne zamana kadar? Su bittiğinde hangi güç değirmen taşını çevirecek?

 İnsan için asıl sermaye kendi birikimidir. Kalıcı olan; alınteriyle, beyin gücüyle, güven duygusuyla geliştirdiği gerçek sermayedir.

 Zenginlik tükenir. Mal yanar, sermaye biter. Bir yangınla her şey kül olur. Destek aldığımız insan ölür. Yalnız ona dayandığı için yapayalnız kalırız.

 Ama sermayemiz; kendimiz, beynimiz, emeğimizse... bu tür sıkıntıları aşmak kolay. Kısa bir süre sonra emanet sermaye ile değil gerçek sermayemiz ile yolumuza yürürüz.

 Şirin’ine kavuşmak isteyen Ferhat dağları deldi kendi gücüyle. Büyük kahramanlar iradeleriyle, kararlılıklarıyla nice zaferler kazandılar. Sevgili Peygamberimiz, “Sağ elime güneşi, sol elime ay’ı verseler yine de bu ilahi gerçekleri dile getirmekten vazgeçmem” dedi.

 Ölene, bitene, eskiyene, çürüyene değil, eskimeyen değerlere bağlanmamız gerek.

 Sevgili Peygamberimiz Allah’a kul olmamızı istedi bizden. Ebedi ve ezeli olan Allah’a dayanmamızı, yalnızca ona ibadet edip yalnızca ondan yardım dilememizi öğütledi.
Ecdadımız zilletle yaşamaktansa, izzetle ölmeyi tercih ettiler, kendileri oldular, kendilerine güvendiler, sırtlarını başkalarına dayamadılar. Başkalarına minnet etmediler. Kendi değerleriyle var oldular. İzzete sarıldılar, aziz oldular.

 Yaşadığımız sürece yalnızca başkalarının desteğiyle değil, asıl kendi değerlerimizle ayakta durmaya çalışalım.
Ağacın kuruyacağını, insanın öleceğini unutmayalım.

 Kendimize güvenelim, kendimizi yetiştirelim, öğrenelim, eğitelim. Birikimlerimizi artıralım. Kendi değerlerimizle; başarıya, mutluluğa, huzura koşalım.

 Çünkü:

 Kendine güven ki hep bütün işler,
Senin gayretinle büyür, genişler.
Unutma: “Ağaca dayanma kurur,
İnsana dayanma ölür.” demişler.


                                             SONER ARISOY

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol